Herkese merhaba! 5 yıl sonra tekrar bir Rock Off Festival yazısı ile buraya dönüş yapmak harika. :) Elimden geldiği kadar festivalden gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım, şimdiden iyi okumalar. Yorumlarınızı buradan veya sosyal medya kanalları üzerinden bana iletebilirsiniz.
Katıldığım son Rock Off, 2017 yılında Uniq'de gerçekleşen olsa da, 2019'da bir festival daha yapıldı (2019'a progresif metal sevmediğim için ve headliner da Opeth olduğu için katılmamıştım) ve ondan sonra ekonomik zorluklar + Covid 19 pandemisi gibi nedenlerle Rock Off uzun bir ara verdi.
2017 yazısını okumadıysanız, şuradan ulaşabilirsiniz: https://tugcecubukcu.wixsite.com/tugcecubukcu/post/rockoff2017deydim
Bu yıl, 2019'a göre daha başarılı bulduğum ama kendi içinde de aslında çelişkili ve sosyal medyada kavgaların çıkmasına neden olan bir kadro ile dönüş yaptı Rock Off 2022. 2019'a göre başarılı diyorum; çünkü bu sefer 7 gruptan 4'ü yabancıydı. 2019'da ise sadece Opeth ve Ensiferum vardı, ağırlık yerli gruplardaydı. 2022'nin başarısız olduğu nokta ise, alakasız grupların tek güne sıkıştırılması ve birbirinden çok farklı metal türlerini seven dinleyicilere hepsinin bir arada sunulmasıydı. Kavgalara neden olan kısım da zaten burası, oraya ayrıca değineceğim...
Yerli grupları izlemediğimi belirterek grup değerlendirmelerine başlayabilirim. Normalde Saints 'N' Sinners festivalin açılışını yapacaktı ancak hiç mantıklı gelmeyen "lojistik aksaklıklar" (!?) yüzünden festivale 4 gün kala sahne alamayacakları açıklandı ve yerine What Is Tec'in çıkacağı söylendi. Açıklamayı gerçekten çok yüzeysel ve basit buldum. Yerli bir grupta ne gibi "lojistik aksaklık" olabilir, oluyorsa yabancı gruplarda neler yaşanabilir düşünmek istemedim...
İçeri giriş yaptığımda saat 16:30-17:00 civarıydı, çünkü amacım günün ilk yabancı grubu Thurisaz'dan itibaren grupları izlemekti. Ancak bu sırada Moribund Oblivion sahnedeydi ve setlerine yeni başladıklarını fark ettim. Buradan sahne saatlerinin sarktığını direkt anladım. Yaklaşık 1 saatlik gecikme olmuştu... Grubu en son, Duality Productions organizasyonuyla 16 Ocak 2022'de, Kadıköy Sahne'de gerçekleşen Harakiri For The Sky konseri öncesinde izlemiştim.
O sırada içeri yeni girdiğim için etrafı keşfetmeye başladım ve benim için artık olmazsa olmaz haline gelen, sahne ile fotoğraf çektirme kısmını hallettim. Bu nedenle gruba fazla dikkat etme imkanım olmadı ama arada dönüp bakabildim. Bir black metal grubunu Kadıköy Sahne'de gece izlemekle, burada 30 dereceyi aşan sıcağın altında dinlemek arasında epey fark var, orası kesin. :)
Moribund Oblivion'dan sonra sırada Belçikalı atmosferik black / death metal grubu Thurisaz vardı. Normalde 17:10'da sahneye çıkacaklardı ama sahne kurulumu, soundcheck derken yine 1 saat geçti... Kendileri bildiğim ve dinlediğim bir grup değil ancak genel olarak parçalarına kulak kabartıp gelmiştim. Neyi hangi sırada çalacakları da setlistfm'deki eksikliklerinden dolayı belli değildi. İlk olarak en bilinen parçaları "Years of Silence" ile giriş yaptılar. Popüler şarkılar genelde sonlara bırakılır, o nedenle ilk bununla başlamalarına biraz şaşırdım. Grubun 4 üyesinin de vokal yapması ayrıca ilginç geldi ve başarılı buldum. Günümüz gruplarında en fazla 2-3 vokale alıştığımız için farklı geldiler. Beklediğim ikinci parçaları "Endless" 'ı da daha sonlara doğru çaldılar; tamamını kayıt altına aldım, yakında YouTube kanalımdan ve buradan izleyebileceksiniz.
Thurisaz'ın ardından, sırada günün merakla beklenen ikinci grubu The Halo Effect vardı. Eski In Flames ve Dark Tranquillity elemanlarından oluşan ve 2021 yılında kurulan taptaze grubun buradaki konseri, kariyerlerinin üçüncü konseriymiş. İlk albümleri "Days of the Lost" 12 Ağustos'ta bizlerle buluşacak. Burada da baştan sona yeni albümü çaldılar. Maalesef grup üyelerinden Jesper Strömblad yaşadığı rahatsızlık nedeniyle bu konserde yoktu. Onun yerine Patrik Jensen çaldı. Ancak Jesper'ın gelip gelemeyeceği son ana kadar kafalarda soru işareti olarak kaldı, net olarak açıklama yapılmadı / öğrenemedik. Grubu izlerken hava hala aydınlık ve epey sıcaktı. Geçen sene kurulmalarına ve singlelar dışındaki şarkılarının bilinmemesine rağmen seyircinin tepkisi gayet iyiydi. Bu sırada hareketler ve circle pit'ler arttı ve festivalin en büyük sorunu ortaya çıktı: KUM!
Kum meselesi için ayrı bir yazı yazsam yeridir, o kadar rezalet durumlar oluşturdu ki festivalin tüm tadını kaçırdı. The Halo Effect konseri harika giderken, milletin coşmasıyla acayip bir kum fırtınası oluştu, herkesin üstü başı battı, nefes alamayıp boğulma noktasına gelindi ve gözler yaşarmaktan mahvoldu... En sonunda dayanamayıp arkalara kaçmak zorunda kaldık. Yahu 2014'ten beri çeşitli mekanlarda Rock Off düzenliyorsunuz; burada wall of death'ler / circle pit'ler dönecek, ortalık karışacak diye hiç mi düşünmediniz?!? Festivalin headliner'ı bence Kreator değil, toz / kum oldu...
Geldik kavga çıkartan konuya... Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve Kreator'dan bir önceki grup Leprous'du. Ülkemizde progresif müzik çok seviliyor (ki şahsen beni en sıkan tür) ancak Leprous'un The Halo Effect'in üstünde ve Kreator'un altında çıkması kesinlikle yanlıştı. The Halo Effect enerjiyi yükseltti ve seyirciyi harekete geçirdi, ardından Leprous sahneye çıktı ve herkes sıkılmaya başladı...
Leprous'u ülkemizde çok seven bir kitle var ancak unutmayalım ki buradaki çoğu kişi Kreator'u izlemek için festivale gelmiş durumda. Thrash metal seven kitleye, arada progresif rock grubu dinletirseniz sıkılmaları gayet doğal. Müzik festivalinde zaten tek tip gruplar olmaması gerekir ancak en azından şahsi fikrim sıralamanın Leprous, The Halo Effect ve Kreator şeklinde gitmesi gerektiğiydi. The Halo Effect yeni kurulan bir grupmuş da Leprous şu kadar senelikmiş, onlardan sonra çıkmalarında bir yanlışlık yokmuş... Mantıken doğru olabilir ama sonuçta seyirci sı-kıl-dı!
Konserde çalınan şarkılara sırasıyla şuradan ulaşabilirsiniz: https://open.spotify.com/playlist/6NeiKNRI1aamRSxPc0cidx?si=29b05659aba447e5
22:10'da sahneye çıkması gereken headliner Kreator, gün boyu yaşanan sahne saatlerinin sarkması nedeniyle 22:45'de sahnedeydi. Leprous ile iyice sıkılmış kitle, Kreator'un bangır bangır çalmasıyla kendine geldi. Mille Petrozza seyirci ile zamanın izin verdiği kadar diyalog kurdu, sık sık mosh pit için teşvik etti. Arada Türkçe "bir, iki, dört!" diye sayması da çok tatlı ve komikti. :)
Kreator setlisti 1 şarkı dışında tahminimle birebir aynı gitti, "Fallen Brother" yerine yeni albümden "Strongest of the Strong" çalındı. Setlistten birkaç şarkıyı yine YouTube kanalımdan ve buradan yakında izleyebileceksiniz, o sırada baştan sona bir kere daha dinlemek isterseniz sizi şuraya alalım:
00:15 gibi Kreator konserini tamamladı ve buraya gelmek için bir 7 yıl daha beklemeyeceklerinin sözünü vererek sahneden ayrıldı. Umarız gerçek olur çünkü kum, kötü line up ve sarkan sahne saatleri keyfimizi genel olarak kaçırdı. Daha iyi bir organizasyonda, bu sefer keyifle dinlemek / izlemek dileğiyle...
FESTİVALDEN UFAK NOTLAR
İlk dikkatimi çeken şeylerden biri, sahneye "Çağlan Tekil Sahnesi" ismi verilmesiydi. Kim olduğunu burada anlatmama gerek yok, kendisini bir kere daha anmış olalım, çok güzel bir düşünce olmuş.
Merch standı yetersizdi. Her sene hazırlanan klasik Rock Off t-shirti ve diğer gruplara ait t-shirtler vardı. Kreator t-shirti olmaması büyük eksiklikti. 2 farklı dizaynda kumaş poster vardı. T-shirtler nakit 200 TL'ydi, posterler hakkında bilgim maalesef olmadı.
( Fotoğraf ve Merch: Hammer Müzik )
Gölgelik ve oturma alanları azdı. +1 sponsorluğunda gerçekleştiği için bira satış noktaları, yemek ve su stantlarından daha fazla sayıdaydı.
Bira fiyatları 50-60 TL aralığındaydı. Yemek çeşidi az ve fiyatlar pahalıydı, özellikle öğrenci kesim zorlandı. Bütün pizza 240 TL, bir dilim pizza 40 TL, sucuk ekmek 65 TL, waffle 60 TL, hamburger 80 TL, yarım litre su 5 TL'ydi. Vegan yemek imkanı yine yoktu.
Alanda şarj noktaları da vardı ancak yakından incelemediğim için yorum yapamayacağım.
WC'ler yine 2015'deki gibi portatif kabinlerden oluşuyordu. Hepsinde sıvı sabuna denk geldim ama çoğunda yine su yoktu ve pisti. Bu konudan şikayet edenler olmuş ama 2015'deki çok daha kötüydü, artık alıştım herhalde ki (!!) üzerinde fazla yorum yapma gereği duymuyorum. Kısaca yıllardır çözülemeyen bir sorun, pandemi döneminde de ideal virüs bulaşma ortamı...
Festivalin Cumartesi günü gerçekleşmesi, özellikle gece ulaşımı ve metro saatleri açısından iyiydi. Pazar günü yapılsaydı, dönüş epey sıkıntılı olurdu.
Sahne önü bileklikleri beyaz - mavi iken, genel alan bileklikleri kırmızı - maviydi.
Bileklik ve Yerdeki Kumlar :)))
Sahne saatlerinin her grupta 1 saat ileriye kayması, işleri aceleye getirdi. Seyirciyle diyaloğun daha da azalmasına neden oldu. Kapı açılışı da duyduğuma göre 45 dakika gecikmeyle 13:45 civarını bulmuş, sarkmalar da buradan kaynaklanmış.
İmza seanslarında sadece 2 grubun yer alması ve çok erken gerçekleşmeleri üzücü oldu. Sadece Thurisaz ve The Halo Effect imza verdi, o kısımlara ben yetişemedim. Leprous ve Kreator da imza tarafına dahil edilse güzel olurdu.
Afişte akustik performanslar ve söyleşiler yazıyordu ama böyle bir şey göremedim. 2015'de vardı, ondan mı bahsediyorlar acaba dedim?
Festivalin en can sıkıcı noktası yukarıda da belirttiğim gibi kumdu. Bu zeminin acilen düzeltilmesi gerekiyor. Ekşi Sözlük'te Wacken ile Rock Off'u kıyaslayıp, "orada bırakın kumu, çamur vs. var, sizi başka türde müzik dinlemeye alalım" diyen bir yazar olmuş... Wacken ile burayı kıyaslamak sizce ne derece mantıklı?? Rock Off'u eski organizasyonlarıyla kıyaslıyoruz ve olmamış yorumunu yapıyoruz.
2014, 2015, 2017 ve 2022'ye dönüp baktığımda, genel olarak en az keyif aldığım organizasyon bu yılki oldu ama Kreator durumu tabii ki toparladı.
Bir Rock Off yazısının daha sonuna geldik, umarım sizi sıkmadan okumanızı sağlayabilmişimdir. Aklıma gelen yeni detaylar olursa buralar tekrar düzenlenebilir. :)
Seneye kumun ve başka etkenlerin keyfimizi kaçırmayacağı yeni bir festivalde görüşmek dileğiyle... \m/
