top of page
  • TUĞÇE ÇUBUKÇU

ROCK OFF 2017'DEYDİM! 🤘🏻


1 yıllık aranın ardından, dün büyük bir özlemle aradığım Rock Off Festival 2017'deydim. 2014 ve 2015 yıllarında katıldığım Rock Off'lardan sonra bu yıl benim için üçüncü, festivalin ise 4. yılı oldu. Festivalden olumlu/olumsuz çeşitli izlenimlerimi ve atmosferi sizlere yansıtmaya çalışacağım, merak edenler buyursun... \m/


Öncelikle ilk 3 yerli grup Milk Hunter, Sülfür Ensemble ve Black Tooth'u izlemediğimi belirteyim. Alana biraz daha geç gidip güneş altında tek başıma daha az pişmeyi tercih ettim zira. :) Ancak yerli gruplarımıza desteğim tam, başarıları bol olsun.


Saat 15:30 civarı festival alanına giriş yaptım, biletim normal kategorideydi. Bilet kontrolü yapıldıktan sonra festival bilekliğim takıldı, (nedense bu festivalde normal kategori için de 2 bileklik takıldı, genelde bu sahne önleri için geçerli olurdu, nedenini çözemedim), X-Ray cihazlı güvenlik noktalarından geçiş yaptım, klasik çanta arama faslını da geçtikten sonra artık içerideydim. Gözüme ilk çarpan şey festival alanının gerçekten küçük oluşuydu. Yıllardır bir sürü yerli festivale katılıyorum ve net bir şekilde söyleyebilirim ki gördüğüm en küçük festival alanıydı. Sahne önü normal büyüklükteydi ancak normal alan gerçekten küçük kalmıştı.

Benim için artık bir klasiğe dönüşen sahne ile fotoğraf çektirme bölümünü de hallettikten sonra artık festival havasına girebilirdim. Mekana geldiğimde sahnede Black Tooth vardı, sonundan da olsa grubu ve Wall of Death bölümünü yakaladım. Festival boyunca başka bir grup da Wall of Death yaptırmadı, bu da ek bir bilgi.

Black Tooth'dan sonra sahne sırası 2. kez canlı izleyeceğim Korpiklaani'deydi. Soldan soldan sahne önüne yaklaşarak, normal bölümün en önünde güzel bir noktadan Korpiklaani'yi izledim. Rock Off 2015'deki yağmurlu ve kapalı hava grubun performansına ek bir güzellik katmıştı, bu yıl ise oldukça güneşli bir havada gerçekleşti konser. Açıkçası biraz 2015'deki performanslarını arattı ama yine enerjik ve sıcakkanlı bir tablo çizdiler. Canlı canlı dinlemeyi amaçladığım iki parça olan "Lempo" ve "Ämmänhauta"yı da çalmaları harika oldu. Saat 19'da gerçekleşecek imza seanslarını yanımdaki 2 posterle birlikte heyecanla beklemeye başladım.

Korpiklaani'nin ardından Napalm Death'e geldi sıra... Festivaldeki en sevmediğim grup da onlar oldu. Tarzları, anonsları vs. bana hitap etmedi. Zaten Korpiklaani'den sonra arka taraflara kaçıp imza seansının nerede yapılacağını keşfetmeye giriştim. İçecek standındaki 2 görevliye sordum, bilgileri olmadığını (!) söylediler. Daha sonra kime sorsam diye düşünürken, karşıdan "ortalarda en çok dolanan organizatör unvanını" hak eden (burada kendisine bir alkış şart) Onur Sabuncu'yu gördüm. Yanındaki görevli ile konuşuyordu, bilse bilse o bilir dedim ve arka taraftaki ufak çadır alanda imza seansının gerçekleşeceğini öğrendim. Napalm Death sahneden bir türlü inemedi, yaklaşık 1 saat geçti ve imza seansı başladı.


2015'de Dragon's Den sahnesinde yapılan imza seanslarına dair en büyük şikayetim olan ayakta imzalatma olayı burada olmadı, ancak bu sefer de fotoğraf çektirme durumu yoktu. Mutlaka bir eksiklik yaşanıyor yani... Sandalyeli, masalı, kalemli, insanların sıraya girip medenî bir şekilde imza aldığı güzel bir ortam oldu ve 2 posterimi imzalatmayı başardım. ;) Bir de grupla fotoğrafım olsaydı harika olurdu ama yapacak bir şey yok, festivale tek gitmenin sonucu diyelim... Sami Perttula'nın sıcak kanlılığı içimi ısıttı; önümdeki kişiyi tanıyormuş gibi hâl hatır sorması, beni sıcak bir şekilde selamlayıp gülümsemesi beni benden aldı, yazmazsam olmazdı. :D İmza seansının gerçekten uzun sürdüğünü de eklemekte fayda var, ben yedinci-sekizinci sıradaydım ama uzaktan da dikkatimi çekti.

Napalm Death nihayet (!) sahneden indikten sonra sıra Bloodbath'e geldi. Başlarda ilgilenmedim, uzakta bir yerlerde oturup dinlenmeye çalıştım ancak bazı melodileri beni kendilerine çekmeyi başardı. Hava da artık kararmış sayılırdı, ışık düzenlerinin de başarılı olduğu dikkatimden kaçmadı. Yine soldan soldan sahne önüne ilerlemeye başladım, çünkü Bloodbath'den sonra günün son grubu, headliner Amon Amarth sahneye çıkacaktı. Korpiklaani'yi izlediğim noktaya geri dönmeyi başardım, başardım diyorum çünkü artık alan iyice dolmuştu. Bloodbath'in performansının büyük bölümünü de güzel bir noktadan izlemiş oldum; ileride favori gruplarım arasına girme ihtimalleri yüksek. :) Yeni bir grup daha keşfetmiş olabileceğim mutluluğundan sonra Bloodbath'i de uğurladık ve sıra geldi "Raise Your Horns" demeye! \m/

Headliner grup söylenen saatte çıkmaz, özellikle biraz geç çıkar diye düşünürken Amon Amarth tam saatinde, 22'de sahnedeydi! Festivali, organizatörleri ve sahne arkasında çalışan tüm ekibi bu açıdan tebrik etmek gerek. Sadece ana grup değil, tüm gruplar gün boyunca söylenen saatlerde sahneye çıktılar. Bu normal bir şey gibi görünebilir ama konser ve festivallerde zamanında sahneye çıkma/inme olayı gerçekten büyük bir problem olabiliyor. O nedenle katkısı olanlara tebrikler... \m/

Amon Amarth'a dair söyleyebileceğim tek olumsuz şey, aylardır söylenen "viking sahnesi"nin kurulmamış olması... Nedenini bilmiyorum ve gerçekten merak ediyorum, çünkü gittikleri her ülkede bu sahne kuruluyor. Umarım organizatörler nedenini bizlerle paylaşırlar. (Edit: Nedeni öğrenildi; grubun sahnesini taşıyan 2 tır Alman firmasıymış. Almanya-Türkiye arasında yaşanan gerilim nedeniyle ülkemize giremeyeceklerini, girseler bile çıkarken problem yaşanacağını düşünmüşler. Bu nedenle sahne kurulamamış.) Bunun dışında performansları ve enerjileri harikaydı. Bizlere güzel bir viking gecesi yaşattılar. "Raise Your Horns" \m/ diyerek herkesi coşturmayı başardılar. En kısa sürede ülkemize tekrar geri gelmeleri dileğiyle diyelim...


FESTİVALDEN UFAK NOTLAR


* Gördüğüm en iyi festival tuvaleti rekoru Rock Off 2017'ye ait oldu, nedeni Uniq İstanbul içinde gerçekleşmiş olması. Bundan iyisi bulunmaz dedirtti.


* Festival alanında yeme/içme ve merchandise alanı olması güzeldi. Çok ayrıntılı incelemesem de, merchandise bölümünde sadece festivaldeki grupların değil, başka grupların da tişörtleri vardı.


* Normal alan biraz daha büyük olabilirdi, çeşitli şekillerde genişletilebilirdi.


* Sular Rock Off 2015'deki gibi şişeyle verilse harika olurdu ama yine bardağa boşaltıp verildi, bu durumu hiç sevmiyorum...


* Grupların sahneye çıkışı ve sahneden inişi tam saatinde gerçekleşti, ekibe tebrikler.


* İmza seanslarının nerede ve ne zaman yapılacağını bilmeyen çok kişi vardı, sahneden bir duyuru yapılıp herkesin öğrenmesi sağlanabilirdi.


* İmza seansında bu sene gruplarla fotoğraf çektirme imkanının olmaması kötü oldu; ilerleyen senelerde hem masalı/sandalyeli, hem de fotoğraf çektirmeli bir düzen olması şart.



Son olarak; elimizde kalan son festivalleri iyi değerlendirelim, x yerine neden y grubu geliyor diye şikayet etmeyelim, emeğe saygı gösterelim. İlerleyen senelerde sevdiğimiz grupları canlı canlı görmek/dinlemek istiyorsak bu tür festivalleri sahiplenip destekleyelim. Yolun açık olsun Rock Off, 5. yılında görüşmek dileğiyle! \m/

547 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page